|
|
Yine kara yine 3.köprü ..Yenilik yok eskiye devam .Her şehrin kendine ait bir avantajı ve kullanım alanı vardır.Önemli olan bunu görebilmek veya görmeye çalışmaktır.Şimdi ütopyamızı çalıştıralım .Boğazı düşünelim; örnek veriyorum,..Üsküdar'dan,Eminönü'ne köprü varmı yok! Veya köprünün olmadığı karşılıklı iki semt.Gerektiğinde batan,gerektiğinde çıkan dubalar hayal edin.En büyük geminin alt kısmı asgari 20 metre aşşağıya uzanmaktadır.Bu dubalarımızda 22 metre aşşağıya insin.Tıpkı denizaltı modeli ile çalışsın (Suyu içine hapsedince batsın,suyu dışarıya atınca su yüzüne çıksın).Gerekirse deniz tabanına uygun hale gelecek şekilde eklemeli olsun.Sabah saat 06:00'da açılsın(su yüzüne çıksın) ve saat 08:00'da kapansın(su altına insin).Akşam olunca saat 18:00'da açılsın(su yüzüne çıksın) ve saat 20:00'da kapansın(su altına insin).Bu arada geçiş parası ise köprü parasının 1 katı olsun.Şimdi bana kızacaksınız ama köprüler için verilen sözleri unutmayalım.''amorti etsin ondan sonra bedava'' )).Bu dubaların yapısı özel alaşım hafif çelik,içi ve dışı polietilen olsun.Veya daha uygun materyal ne ise o olsun .En büyük avantajı bize ait patentli ve taşınabilir olsun.Tatil yerlerinde kıyılara birbirine geçmeli yapay dubacıklardan oluşan iskelecikler yapıyorlar.Görmüşsünüzdür bu neden olmasın.Allah en başta bu siteyi kuran arkadaşımız veya arkadaşlarımızdan,sonra girip okuyan arkadaşlarımızdan ve bu memleketin insancıklarına katkıda bulunanlardan razı olsun.Saygılarımla.........Çok güzel bir söz
'' Hayal etmek herşeydir. O gelecekte yaşanacakların ön gösterimidir.''
Albert Einstein
Bunun için sunacağım model resmi ise şu;

|
|
|